Neden ben diye sordu kadın, neden ben? Erkek şaşırdı kaldı! Evet, neden o?... Aslında bunun için bu kadar kafa yormaya gerek yoktu. Göz görmüş, ten çekmişti ya, gönül sevmese de olurdu pekâlâ... Sevildiğini sanan bir kadının gerçeği öğrenmesi kadar yaralayıcıdır erkeğin cevapsız bıraktığı her soru. Kadındı bu da işte ellerinin boş kalacağını bile bile soru sorar, cevap arardı...
Erkek, ne kadar zor bu kadınlar diye düşündü. Hayatı hem bizim hem de kendileri için ne kadar da zorlaştırıyorlar. Hâlbuki gerek yok tüm bunlara... Sıcak bir yatağı paylaşmak kadar kolaydı işte yaşamak.
Kadın, erkeğe üzülerek baktı. Anlaşılmadığını sonunda anlamıştı. Durdu geçmişe baktı. O ilk günleri düşündü. O süslü laflar sadece bu süslü bedene mi edilmişti. Kapıya baktı. Daha önce bir kere bu kapıdan çıkıp gitmişti. Sonra hatasını anlamış, gururunu bir köşeye atmış geriye dönmüş ve adama kalbini, ruhunu, bedenini sonuna kadar açmıştı. Ama o zamanlar sevildiğini sanıyordu. Oysa şimdi karşısında taş kadar duygusuz bir adam vardı. İnanamadı. Bu adamı nasıl, ne zaman, nerde sevmişti? Tüm geçmiş kare kare gözlerinde canlandı. Tüm söylenen sözler kulaklarında çınladı. Gözyaşları boğazında düğümlendi. Umurunda bile değildi ağlamamış olmak. Kalbindeki tüm keşkeler gözlerinden akmaya başladı. Adam sessizce durdu yanında, ne bir tek laf etti, ne de tek bir hareket... Kadın ve adam bir koltukta yan yana yalnızlığı paylaştılar. Belki de birlikte oldukları zaman içinde paylaştıkları en samimi şeydi bu.
Kadın sessizce ağladı, erkek sessizce oturdu. Karar verilmişti. Artık birbirlerinin yüzünü bir daha göremeyeceklerdi. Kadın, birkaç saat önce yanında sessizce uyuyan erkeğin yüzüne nasıl doyamadan baktığını düşündü. Şimdi ömrü o yüzü bir daha hiç görmeden nasıl geçecekti? Kadın kalktı, gözyaşlarını sildi, yerdeki çantasını aldı, kapıya yöneldi. Erkek yerinden fırladı, dişlerinin arasından öfkeyle tısladı, ‘şu kapıdan benden önce çıkma’. Kadın şaşırdı, adamın önemsediği şeyin ne kadar ufak ve saçma olduğunu düşündü. Onun yüreğindeki kırgınlıkları umursamayan adam, geçmişte onu geride bırakarak kapıyı çekip gittiğini unutmamıştı. Kadının yüreğine bir keşke daha eklendi. Kapıya doğru uzattıysa da elini gerisin geriye çekti…
Gece vakitleri "defter doldurmaca"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder